2024 Avrupa İnovasyon Karnesi’nde Türkiye, “Emerging Innovator” (Yükselen Yenilikçi) kategorisinde yer alarak son yıllarda önemli adımlar atmıştır. Türkiye’nin yenilikçi kapasitesinde 2023’ten itibaren kaydedilen gelişmeler, dikkat çeken güçlü artışlar ve bazı önemli düşüşler ile şekillenmektedir. Bu blog yazısında, bu artış ve düşüşlerin detaylarına iniyoruz.
2023 Sonrası Güçlü Artışlar
2023 yılından itibaren Türkiye’nin yenilik performansında belirli alanlarda önemli artışlar gözlemlenmiştir. Bu artışlar, Türkiye’nin yenilikçi kapasitesini geliştirme ve bu alandaki rekabetçiliğini artırma çabalarının bir yansımasıdır.
1. Pazara Yeni Giren ve Firma için Yeni Olan İnovasyonların Satışları:
2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin pazara sunduğu yenilikçi ürün ve hizmetlerin satışlarıyla ilgili metrikte %48,8 oranında kayda değer bir artış yaşanmıştır. Bu artış, Türkiye’deki şirketlerin yenilikçi çözümleri hızla benimseyip piyasaya sunma konusunda ne kadar başarılı olduklarını göstermektedir. Türkiye’nin bu alandaki performansı, yerel şirketlerin küresel pazarda daha rekabetçi olma yolunda önemli adımlar attığını ortaya koymaktadır.
2. Yenilikçi KOBİ’lerin İş Birliği Yapması:
2023’ten sonra %36,2 oranında bir artış gösteren bu veri, Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) inovasyon ekosistemine daha etkin bir şekilde entegre olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu iş birlikleri, KOBİ’lerin kendi başlarına gerçekleştiremeyecekleri projeleri ortaklıklar kurarak hayata geçirdiklerini ve bu sayede daha güçlü yenilikçi çözümler geliştirdiklerini işaret etmektedir. Türkiye’deki KOBİ’lerin bu eğilimi, yenilikçiliğin sadece büyük şirketlerle sınırlı olmadığını, daha küçük ölçekteki firmaların da bu sürece aktif olarak katıldığını göstermektedir.
3. İşletmelerin BİT Eğitimi Sağlaması:
2023 yılı itibarıyla Türkiye’deki işletmelerin bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) eğitimine verdikleri önemle ilgili metrik %32,4 oranında artmıştır. Bu artış, Türk işletmelerinin dijital dönüşüm süreçlerine ne kadar önem verdiklerini ve çalışanlarının dijital becerilerini geliştirme konusundaki kararlılıklarını göstermektedir. Bu durum, Türkiye’nin dijital ekonomiye geçiş sürecinde önemli adımlar attığını ve bu alandaki küresel rekabet gücünü artırdığını ortaya koymaktadır.
2023 Sonrası Güçlü Düşüşler
Yenilik performansındaki bazı olumlu gelişmelere rağmen, Türkiye’nin bazı alanlarda ciddi düşüşler yaşadığı da gözlemlenmiştir. Bu düşüşler, Türkiye’nin yenilik ekosisteminde zayıflıkları işaret etmektedir ve üzerinde durulması gereken alanlar olarak öne çıkmaktadır.
1. Bilim ve Teknoloji Alanında İnsan Kaynağının İşten İşe Hareketliliği:
2023’ten itibaren %38,2 oranında azalma gösteren bu veri, Türkiye’de bilim ve teknoloji alanında çalışanların iş değiştirme eğiliminde belirgin bir düşüş yaşandığını ortaya koymaktadır. Bu azalma, inovasyon ekosisteminde dinamik bir iş gücü piyasasının eksikliği nedeniyle olumsuz etkiler yaratma ihtimali mevcuttur. Bilim ve teknoloji uzmanlarının kariyer hareketliliğindeki bu gerileme, yenilikçi fikirlerin ve bilgi paylaşımının sınırlanmasına neden olabilir.
2. Çevre ile İlgili Teknolojiler:
Türkiye’nin çevre dostu teknolojilere yönelik yatırımlarıyla ilgili metrik, 2023’ten sonra %14,7 oranında azalma kaydetmiştir. Bu düşüş, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma konusundaki çabalarında bir zayıflık yaşandığını göstermektedir. Çevreye duyarlı teknolojilerin benimsenmesinde yaşanan bu gerileme, Türkiye’nin uzun vadeli çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir.
3. Ar-Ge Dışı İnovasyon Harcamaları:
Türkiye’deki firmaların Ar-Ge dışındaki inovasyon faaliyetlerine ayırdığı bütçelerle ilgili metrikte %10,8 oranında bir azalma yaşanmıştır. Bu düşüş, inovasyonun sadece Ar-Ge ile sınırlı olmadığını ve diğer destekleyici faaliyetlerin de önem taşıdığını göz ardı eden bir eğilim olarak değerlendirilebilir. İnovasyon harcamalarındaki bu daralma, firmaların yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirme kapasitelerini olumsuz etkileyebilir.
Sonuç
2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin inovasyon performansında hem olumlu hem de olumsuz yönlerde dikkat çekici değişiklikler yaşanmıştır. Pazara yeni giren ürünlerin satışındaki artış ve KOBİ’lerin iş birliği yapma oranındaki yükseliş, Türkiye’nin inovasyon alanındaki potansiyelini ve bu alanda attığı başarılı adımları ortaya koymaktadır. Ancak, işten işe hareketlilik ve çevre ilgili teknolojilerdeki düşüşler, Türkiye’nin inovasyon ekosisteminde hala çözülmesi gereken önemli sorunların bulunduğunu göstermektedir.
Gelecekte Türkiye’nin inovasyon performansını daha da artırabilmesi için, Ar-Ge yatırımlarını güçlendirmesi, dijital becerileri geliştirme konusundaki çabalarını sürdürmesi ve çevre dostu teknolojilere daha fazla odaklanması gerekmektedir. Bu alanlarda yapılacak iyileştirmeler, Türkiye’nin küresel inovasyon sahnesinde daha güçlü bir konum elde etmesine ve sürdürülebilir bir kalkınma sürecine katkıda bulunmasına olanak tanıyacaktır.
